T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SAMSUN / İLKADIM - İLKADIM KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
Kitaplar, bilgi ve tecrübeyi koruyan ve geleceğe taşıyan ölümsüz eserlerdir. Kitaplar, kültür ve medeniyetimizin kaynağı ve koruyucusudur. İnsan beyninin kitaba ve onun içindeki bilgiye olan ihtiyacı, bedenin havaya, suya ve ekmeğe olan ihtiyacı gibidir. Kitap ve faydalı bilgi ile beslenen aklın gönül dünyası aydınlık, bilgi ve kitaptan uzak olan aklın gönül dünyası karanlıktır.
Okunan her kitap ve dergi, insanı yeni kitaplara, kaynaklara yönlendirir.
Bilinçli bir okuyucu hayatta kendisine lazım olacak birçok alanda okumalar yapar, ilgisini çeken bir alanda ise derinleşmeye ve uzmanlaşmaya çalışır. Ortaokul ve lise dönemi, okuryazar olmak için gerekli olan alt yapının oluştuğu ve tamamlandığı yıllardır. Başta roman türü ve her bilim dalı ile ilgili birkaç kitap olmak üzere, en az 100 kitap okunmalıdır.
Kitap okumaya zaman bulmak için biraz uykudan, biraz gezmelerden fedakârlık yapılabilir. Daha az TV izleyerek kitap okumaya zaman üretilebilir. Bilinçli bir okur, okudukça gönül dünyasının aydınlandığını, hayata bakışının değiştiğini ve zihninde anlamlı ve değerli bir dünya oluştuğunu görür. Okudukça, okumayan akranlarından farklılaştığını ve geliştiğini fark eder. Okuyan kimsenin mesleği her ne olursa olsun alanında kendisinden söz edilen, parmakla gösterilen, görüşlerine başvurulan, fikirlerine saygı duyulan biri haline gelir. Bir insanın hayatta kendisine yapabileceği en büyük iyilik bilinçli bir okur olmaktır.
Size kitap okumayı bir alışkanlık haline getirmek için birçok sebep sıralayabiliriz. İşte kitap okumanın sağlık ve kişisel gelişim yönünden insana verdiği faydalardan başlıcaları:
Araştırmalar zihinsel olarak uyarılmanın, Alzheimer ve Demans'ın ilerlemesini yavaşlattığını (ya da hatta önleyebildiğini), beyninizi aktif kullanmanın beyin gücünün kaybetmesini önlediğini göstermiştir. Vücudun içindeki diğer tüm kaslar gibi, beynin de güçlü ve sağlıklı kalması için egzersiz yapması gerekmektedir. "Kullan ya da kaybet" ifadesi kapasitenin genişletilmesi ve korunması için beynin kullanılması gerektiğine atıf yapan çok güzel bir ifadedir.
Günlük hayatta karşılaştığınız sayısız başka sorunlarınızla ilgili ne kadar stresiniz varsa da, harika bir hikâyede kendinizi kaybettiğiniz anda tüm stresiniz kaybolur. İyi yazılmış bir roman sizi başka dünyalara götürürken, çekici bir makale sizi rahatsız edecek gerginliklerden uzaklaştıracak ve sizi stresten koruyacaktır.
Okumanın stresi azaltma etkisi uykuyu artırma ve kolaylaştırma etkisi de yaratmaktadır. Çoğu okuyucu bunu yaşayarak görebilir. Normal olarak elinizde bir kitapla uyuya kalmak gibi bir şey yoktur. Ancak stresli bir kişide okuma, uyku hapı gibi etki meydana getirebilmektedir. Özellikle yorgun ve stresliyseniz, okuma stresi azaltma etkisiyle sizi rahatlatır ve uykuya dalmanıza neden olur. Bu anlamda uyku öncesi okuma stressiz bir uyku uyumak için iyi bir araçtır. Bu anlamda okuma sadece uykuya dalmanıza yardımcı olmaz, aynı zamanda genel uyku kalitenizi de artırır.
Okuduğunuz her şey kafanızı yeni bilgi parçalarıyla doldurur ve bu bilgilerin ne zaman işe yarayacağını bilemezsiniz. Sahip olduğunuz daha fazla bilgi, karşılaşacağınız herhangi bir mücadeleyi daha donanımlı bir şekilde ele almanızı sağlayacaktır.
Unutmayın, şu veya bu sebeple paranızı, malınızı, mülkünüzü her şeyinizi kaybedebilirsiniz, ancak edindiğiniz bilgiyi sadece ölünce kaybedersiniz.
Okumak, Kelime Hazinemizi Zenginleştirir
Ne kadar çok okursanız, o kadar çok kelimeyle karşılaşırsınız ve bu kelimeler kaçınılmaz olarak günlük kelime dağarcığınıza girerler. İyi ve zengin bir lisanla konuşmak, kişinin herhangi bir meslekte ilerlemesine de çok yardımcı olmaktır. Böyle bir beceriye sahip olmak özgüveninizi artırır. İyi bir okuyucu, iyi bir konuşmacı ve çeşitli konularda bilgili olanlar, diğerlerine göre daha hızlı bir şekilde yükselirler. Bu anlamda okumak, kariyer gelişiminize de büyük bir katkı sağlar.
Yayınlanmış, iyi yazılmış eserleri okumak, kendi yazarlığınız üzerinde de kayda değer bir etkiye sahiptir. Çünkü diğer yazarların ritmini, akışkanlığını ve yazma stillerini gözlemlemek, kendi çalışmanızı da etkilemektedir.
Hiç şaşırtıcı bir gizemli bir roman veya kitap okudunuz ve kitabı daha bitirmeden önce gizemi çözdünüz mü? Eğer öyleyse, verilen tüm ayrıntıları yakalamış ve bunları sıralayarak çalışmanıza eleştirel ve analitik düşünmeyi de koyabilmişsiniz demektir.
Ayrıntıları analiz etmek için gerekli olan aynı yetenek, aynı zamanda başka olayların eleştirilmesi söz konusu olduğunda da elverişli bir hale gelmektedir. Ayrıca bu beceri okuduğunuz bir rapor vb. şeyin iyi yazılmış olup olmadığının belirlenmesi sırasında da etkili olacaktır.
Ortalama bir kişi bir görev üzerinde çalışırken, 4 – 5 dakikalık bir zaman diliminde, aynı anda e-postaları kontrol etmekte, internet üzerinden birkaç kişiyle mesajlaşmak, twitter'e göz kulak olmakta, akıllı telefonunu izlemekte ve iş arkadaşları ile etkileşimde bulunmaktadır. Bu tür hiperaktif benzeri davranışlar stres düzeyinizin yükselmesine ve verimliliğinizin azalmasına neden olmaktadır.
Bir kitabı okurken, tüm dikkatiniz okuduğunuz öyküye odaklanır – dünyanın geri kalanı dikkatinizden düşer ve kendinizi okuduğunuzu her ince ayrıntının içine çekebilirsiniz.
Okula başlamadan önce örneğin, servis veya toplu taşıma araçları ile okula geliyorsanız sabah okula giderken 15-20 dakika kadar okumaya çalışın. Bu okumanın, okula gittiğinizde de odaklanmanızı artıracağını göreceksiniz.
İyi bir kitap okumaya eşlik eden rahatlamanın yanı sıra, okuduğunuz konunun iç huzuru ve sakinliği de beraberinde getirmesi mümkündür.
Ruhsal metinleri okumak tansiyonu düşürür ve büyük bir rahatlık duygusu oluşturur. Bazı kişisel gelişim kitaplarının bazı duygusal bozukluklarından ve hafif ruhsal hastalıklara yakalanan insanlara yardım ettiği görülmüştür.
Depresyon ciddi bir rahatsızlık olduğu için elbette ilaç tedavisi gerekebilir. Ancak okumak, stresi azalttığı gibi, depresyonla başa çıkmamızda da bize yardımcı olur.
Avrupa'daki bazı üniversitelerin ( Turin Üniversitesi,Groningen Üniversitesi ) yaptığı araştırmalar, okuma terapisi alan hastaların depresyonla daha kolay baş ettiklerini gösteriyor. Ayrıca deneklerin daha az endişeli ve daha az agresif bir ruh halinde oldukları da belirtiliyor.
Başka bir araştırma da düzenli kitap okuyanların, depresyona %21 daha az meyilli olduğunu söylüyor.
Düzenli kitap okumanın sosyal becerileri geliştirdiğine dair birçok araştırma bulunuyor.
Kitap okuyanlar, okumayanlara göre insanların vücut dilini ve ifadelerini yorumlama konusunda daha iyiler.
Ayrıca bolca kitap okumak demek, üzerinde tartışacağınız bolca konu demektir. Bu da sohbet fırsatı bulduğunuz herkesle daha iyi insani ilişkiler kurabilmeniz için bir adım olacaktır.
